Ana Sayfa

 

GARİBU’L-HADİS

 

  Garib Hadisle bir alakası olmayan, bu nedenle onunla karşılaştırılmaması gereken Garibu'l-Hadis tabiri, Hadislerin herkes tarafından kolayca anlaşılamayan, ancak arap dilinde derinleşmiş Alimlerin anlayabilecekleri Lafızları manasındadır. Konusunu Hadislerin anlaşılması güç Lafızlarının açıklanmasının teşkil ettiği İlmede Garibu'l-Hadis ilmi denir.

 

  Öreneğin,

 

  ''ALLAH C.C. kitabı Kur'an-ı Kerim gökten yere uzanan bir nurdur'' Hadisindeki ''Habl'' Lafız'ı Garib bir Lafız dır. Aslında ''ip'' manasına gelen bu kelimeyle Hz. Nebi s.a.v. Kur'an-ı Kerim i Mu'min gönülleri aydınlatan bir nur olarak nitelemişlerdir; zira araplar güneşin hüzmeler şeklinde yeryüzünü aydınlatan ışığını ip veya ipliğe benzetirler. Nitekim, Bakara suresi 187. ayetinde de öyledir ve fecir aydınlığı beyaz ipliğe, gece karanlığı siyah ipliğe teşbih buyrulmuştur. (Nihaye, 1/331).

 

  Hadislerin doğru ve etrafhı bir şekilde anlaşılabilmesi herşeyden önce Garib Lafızlarının iyice anlaşılmasına bağlıdır; zira Hadis te doğru hüküm çıkarılabilmesi için bütün Lafızlarının iyice anlaşılması gerekir.

 

  Hz. Nebi s.a.v. herkesin anlayabileceği şekilde fasih ve açık konuştuğu için Hadislerde kapalılık yoktur. Anlaşılması güç Lafızlarda pek fazla değildir. Bu itibarla Sahabeler için Hadisleri anlama güçlüğü söz konusu olmamıştır. Bununla beraber Sahabeler anlayamadıkları Kur'an-ı Kerim ayetlerini olduğu gibi Hz. Nebi s.a.v. in sözlerindeki anlayamadıkları Lafızlarıda sorup öğrenmişlerdir. O'nun ebedi aleme göç etmesinden sonra kısa zamanda fetihler ilerlemiş ve arap asıllı olmayanlardan Müslüman olanların sayısı hayli artmıştır. Bu yeni dini kabul edip o'nun Kur'an-ı Kerim ve Hadislerden ibaret iki ana kaynağını iyice öğrenmek isteyenler bunların bazıo Lafızlarını atraflıca anlayamamak gibi bir durumla karşılaşmışlardır. Aslında diğer Müslümanların gerek Kur'an-ı Kerim'i, gerekse Hadisleri arap aslından olanlar derecesinde anlamaları zordur. Kaldıki bu iki kaynağın iyice anlaşılabilmesi belli bir islani kültür seviyesine ulaşmayı gerektirir. Yeni Müslüman olmuş, değil, arapçayı, dinini bile henüz layıkıyla öğrenememiş Müslüman'ın böyle bir Kültür'e sahip olamayacağı açıktır.

 

  Öte yandan Hadis İlminde en düşük seviye olan rivayet derecesinde olanlardan başlamak üzere her derecedeki Muhaddisler arasında Hadislerin Garib Lafızlarını bilmek şart görülmüştür. Durum böyle olunca Hadislerin Garib Lafızlarını açıklayan Kitaplar'a şiddetle ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyaç Kur'an-ı Kerim'in Garib Lafızını açıklayan Kitab'ın yanında Garibu'l-Hadis Kitaplarının tasnifine yol açımıştır. Tasnif edilen kitapların bir kısmı Garibu'l-Kur'an la birlikte Garibu'l-Hadis'i de ihtiva eder ki Kitabu'l-Garibeyn adlı eserler bu tür kitaplardır.

 

  İlk Garibu'l-Hadis kitabını tasnif eden Alim olarak Ebu'l-Hasen en-Nadr b. Şumeyl bilinir. Bununla birlikte bazıları ilk Garibu'l-Hadis kitabını Ebu Ubeyde Ma'mer ibn-i Müsenna'nın tertiblediği görüşündedir. Her ikiside üçüncü hicri asrın başlarında vefat etmişlerdir. Buna göre denilebilrki, Garibu'l-Hadis kitapları ikinci asrın sonlarına doğru yazılmaya başlanmıştır. Zamanla ilk yazılan kitaplar esas olmak üzere Garibu'l-Hadis kitapları çoğalmıştır. Bunlardan en önemli birkaçı:

 

1- Garibu'l-Hadis: Ebu Ubeyde el-Kasım b. Selam el Herevi --- (Hemen hemen bütün Garibu'l-Hadis kitaplarına kaynaklık eden bu kitap basılmıştır. Çorum il halk kütüphanesi 248 no da kayıtlı 319 hicri tarihini taşıyan bir nüshası vardır.)

 

2- Garibu'l-Hadis: Abdullah b. Müslim b. Kuteybe

 

3- El Faik fi Garibi'l-Hadis: Mahmud b. Umer ez-Zemahşeri

 

4- En-Nihaye Fi Garibi'l-Hadis: İbnu'l-Esiri'l-Cezeri 

 

 (Dğer Garibu'l-Hadis kitapları için bkz. Keşf. 2/1203 vd.. Mustatrafe,115 vd.)